AnasayfaGecenin Laneti
2 posters
Supernatural RP :: Başlarken... :: RP :: Puanlama
1 sayfadaki 1 sayfası
Gecenin Laneti
tarafından Violet Castle Cuma Kas. 19, 2010 11:08 pm
Ne kadar kötü bir şeydir bilir misiniz? Sabah insan olup
gece başka bir şeye dönüşmek? Birde
sevdiğiniz yanınızda olsa dahi… O dönüştüğünüz şey
zihninizin en uç noktasına ulaşıp isminizi bile hatırlayamayacak hale
getirmesini? Kalbiniz deli gibi hızlı… Ve nefes alış verişleriniz
en son noktasına kadar baş döndürücü. Bunları yaşamadan
önce hayattan zevk alıyordum ve sonra dönüştüğüm şey beni Dean
değil bir seri katil haline getiriyor. Ve
bunların hiç biri yetmezmiş gibi dönüştüğüm o şey aynada
baktığım yüzden bile çok farklı gözüküyorlar.
Ben bir iblisim. Şeytanın emirlerine itaat ettim ve tanrı
beni böyle bir şeyle cezalandırdı. Aslında bundan
kaçarım yoktu. Sadece kendimi ve kasabamı kurtarmak amacıyla böyle bir şeye kalkıştım.
Yapmamalıydım bunun geçte olsa farkına vardım. O lanet bebeği
istiyorum Tanrım. Ve onu bulduğumda şeytanın
bile görmek istemeyeceği şeyler olacak. Ve yine o korkunç
gecelerden bir tanesi ve yine dönüştüğüm o şey ama bu
sefer onun izini bulmuş gibiyim buraya çok yakın. Bana doğru
geliyormuş gibi bir his var içimde taze etinin
kokusunu kan akışını ve kalp atışını sanki
içindeymiş gibi hissedebiliyorum ve bir kalp atışı daha… Bu sefer o olsa iyi olur çünkü değilse o et
yığınına çektirebileceğim acıyı
tahmin bile edemez.
Avım sonunda bana doğru geldi ve bu kesinlikle o… Fark edebiliyorum…
Hissediyorum… Şimdi sabahı beklemekten başka yapacak
hiç bir şeyim kalmadı.
Sabah uyandığımda her zamankinden daha yorgun ve bitkindim. Kaç gündür
izlediğim
avların hiç biri beni yeteri kadar doyurmadı hatta haddinden fazla aç olduğumu
söyleyebilirim. O geldiğinden beri yediğim hiçbir avın tadını alamaz oldum biraz daha dayanmalıyım.
Ve sonunda beklediğim o muhteşem ses ve görüntü karşımda durmuş hiçbir şeyden habersiz bana gülümsüyor. Aldığı surat ifadesi
açlığımı
daha çok tetikliyor. Geçmişini çok iyi biliyorum ve bebeğinin doğması bu gece
olacak. Bebeğin ellerini, yüzünü, kıpırdadığını her şeyi görebiliyorum.
Ve doğuma
saatler kala… Birkaç saat sonra neler olabileceğinden habersiz insanlar. Bu kulağa daha hoş geliyor. Ve
fazlasıyla acıktırıcı…
Beklediğimiz bebek sonunda dünyaya geldi sanırım şimdi tam anlamıyla dönüşme zamanı. İçimdeki o yaratıkla tekrar bir
bütün olduk bu sefer açlığa dayanacak gücüm yoktu bu işi bugün bitirmeliydim. Sonunda baş başa
kalabildik bebekle. Önce avımda o vardı ve sonra annesi… Bebeği tam götürecekken karmaşanın tam eşiğine düştüm. Bebekle baş başa değildik ah lanet olası hesabı
yanlış yapmışım tek bir kişi götürme imkânım vardı ya bebek
ya annesi. Açlığıma yenilebilirdim ve sonunda korktuğum oldu bebeği bıraktım ve anneyi aldım. Çığlıkları, ağlayışı beni daha çok acıktırmıştı. İşkencenin bedelini her türlü ödeyebilirim Tanrım ama inanılmaz bir şey bu. Adeta kanının kokusu beni
baştan
çıkartıyordu. Ziyafetin tam ortasındaydım ve ölümünü izlemek fazlasıyla
mutluluk vericiydi. Kendime geldiğimde kadın ve ben aynı masadaydık ve ikimizde kan içindeydik uyandığımda “ Koca oğlan akşam fazlasıyla ziyafet çekmiş kendine “ diyerek kahkaha
attım.
Kasabaya indiğimde bebek ve babası ortadan
kaybolmuşlardı bütün herkes bu olayı konuşuyordu. Evet, yine Tanrı kazanmıştı… Ama bir daha ki buluşmamda ona Tanrı bile yardım
edemeyecek duruma gelecekti. Bu sefer ne açlığım ne baş
döndürücü kan kokusu bu sefer kesinlikle onunla ziyafet çekeceğim.
gece başka bir şeye dönüşmek? Birde
sevdiğiniz yanınızda olsa dahi… O dönüştüğünüz şey
zihninizin en uç noktasına ulaşıp isminizi bile hatırlayamayacak hale
getirmesini? Kalbiniz deli gibi hızlı… Ve nefes alış verişleriniz
en son noktasına kadar baş döndürücü. Bunları yaşamadan
önce hayattan zevk alıyordum ve sonra dönüştüğüm şey beni Dean
değil bir seri katil haline getiriyor. Ve
bunların hiç biri yetmezmiş gibi dönüştüğüm o şey aynada
baktığım yüzden bile çok farklı gözüküyorlar.
Ben bir iblisim. Şeytanın emirlerine itaat ettim ve tanrı
beni böyle bir şeyle cezalandırdı. Aslında bundan
kaçarım yoktu. Sadece kendimi ve kasabamı kurtarmak amacıyla böyle bir şeye kalkıştım.
Yapmamalıydım bunun geçte olsa farkına vardım. O lanet bebeği
istiyorum Tanrım. Ve onu bulduğumda şeytanın
bile görmek istemeyeceği şeyler olacak. Ve yine o korkunç
gecelerden bir tanesi ve yine dönüştüğüm o şey ama bu
sefer onun izini bulmuş gibiyim buraya çok yakın. Bana doğru
geliyormuş gibi bir his var içimde taze etinin
kokusunu kan akışını ve kalp atışını sanki
içindeymiş gibi hissedebiliyorum ve bir kalp atışı daha… Bu sefer o olsa iyi olur çünkü değilse o et
yığınına çektirebileceğim acıyı
tahmin bile edemez.
Avım sonunda bana doğru geldi ve bu kesinlikle o… Fark edebiliyorum…
Hissediyorum… Şimdi sabahı beklemekten başka yapacak
hiç bir şeyim kalmadı.
Sabah uyandığımda her zamankinden daha yorgun ve bitkindim. Kaç gündür
izlediğim
avların hiç biri beni yeteri kadar doyurmadı hatta haddinden fazla aç olduğumu
söyleyebilirim. O geldiğinden beri yediğim hiçbir avın tadını alamaz oldum biraz daha dayanmalıyım.
Ve sonunda beklediğim o muhteşem ses ve görüntü karşımda durmuş hiçbir şeyden habersiz bana gülümsüyor. Aldığı surat ifadesi
açlığımı
daha çok tetikliyor. Geçmişini çok iyi biliyorum ve bebeğinin doğması bu gece
olacak. Bebeğin ellerini, yüzünü, kıpırdadığını her şeyi görebiliyorum.
Ve doğuma
saatler kala… Birkaç saat sonra neler olabileceğinden habersiz insanlar. Bu kulağa daha hoş geliyor. Ve
fazlasıyla acıktırıcı…
Beklediğimiz bebek sonunda dünyaya geldi sanırım şimdi tam anlamıyla dönüşme zamanı. İçimdeki o yaratıkla tekrar bir
bütün olduk bu sefer açlığa dayanacak gücüm yoktu bu işi bugün bitirmeliydim. Sonunda baş başa
kalabildik bebekle. Önce avımda o vardı ve sonra annesi… Bebeği tam götürecekken karmaşanın tam eşiğine düştüm. Bebekle baş başa değildik ah lanet olası hesabı
yanlış yapmışım tek bir kişi götürme imkânım vardı ya bebek
ya annesi. Açlığıma yenilebilirdim ve sonunda korktuğum oldu bebeği bıraktım ve anneyi aldım. Çığlıkları, ağlayışı beni daha çok acıktırmıştı. İşkencenin bedelini her türlü ödeyebilirim Tanrım ama inanılmaz bir şey bu. Adeta kanının kokusu beni
baştan
çıkartıyordu. Ziyafetin tam ortasındaydım ve ölümünü izlemek fazlasıyla
mutluluk vericiydi. Kendime geldiğimde kadın ve ben aynı masadaydık ve ikimizde kan içindeydik uyandığımda “ Koca oğlan akşam fazlasıyla ziyafet çekmiş kendine “ diyerek kahkaha
attım.
Kasabaya indiğimde bebek ve babası ortadan
kaybolmuşlardı bütün herkes bu olayı konuşuyordu. Evet, yine Tanrı kazanmıştı… Ama bir daha ki buluşmamda ona Tanrı bile yardım
edemeyecek duruma gelecekti. Bu sefer ne açlığım ne baş
döndürücü kan kokusu bu sefer kesinlikle onunla ziyafet çekeceğim.
Violet Castle- Melek
- Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 19/11/10
Nerden : İsviçRé
Geri: Gecenin Laneti
tarafından Victoria Huffington Cuma Kas. 19, 2010 11:11 pm
Kurgu ~ 15
Betimleme ~ 20
Renklendirme ~ 10
Uzunluk ~ 10
Akıcılık ~ 15
İmlâ ~ 15
Toplam ~ 85!
Betimleme ~ 20
Renklendirme ~ 10
Uzunluk ~ 10
Akıcılık ~ 15
İmlâ ~ 15
Toplam ~ 85!
Victoria Huffington- Yönetici ~ Avcı
- Mesaj Sayısı : 189
Kayıt tarihi : 27/10/10 -
Supernatural RP :: Başlarken... :: RP :: Puanlama
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz